YEREL KÜLTÜR POLİTİKALARI PANEL’İ BODRUM’DA
Bodrum’da düzenlenen ‘Yerel Kültür Politikaları’ konulu panelde konuşan İstanbul Bilgi Üniversitesi Kültür Yönetimi Bölüm Başkanı Serhan Ada, Türkiye’nin yazıya dökülmüş bir kültür politikası olmadığını belirterek “Türkiye kültür zenginliği açısından çok dolu bir ülke olmasına rağmen, maalesef yazıya dökülmüş bir kültür politikamız yok.. Yazım sürecimiz halen devam etmektedir. Bodrum’la ilgili olarak kültür turizminin geliştirilebilmesi için konuşmalar yapıyoruz. Bodrum’un o kadar çok ikonu var ki. Kültür turizminin Türkiye’de anılabilmesi, herhalde Bodrum’la mümkündür” dedi.
Bodrum Belediyesi ve Bodrum Kültür Sanat Topluluğu (BKST) tarafından, kentlerde kültürel alanın planlanması, program ve etkinliklerin uygulanmasını amaçlayan ‘Yerel Kültür Politikaları’ paneli düzenlendi.
The Marmara Otel’de düzenlenen panele Bodrum Kaymakamı Mehmet Gödekmerdan, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi Müdürü Yaşar Yıldız, BKST Müdürü Necmi Cavlı, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve davetliler katıldı. Panele konuşmacı olarak İstanbul Bilgi Üniversitesi Kültür Yönetimi Bölüm Başkanı Serhan Ada, Kültür ve Turizm Bakanlığı Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü Genel Müdür Yardımcısı Nurettin Serhad Akcan, Bilkent Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Mehmet Kalpaklı ve ÇEKÜL Vakfı Genel Sekreteri Ece Müftüoğlu Narcy katıldı.
Türkiye, kültür ihraç eden ülke haline geldi
Konuşmacılardan Serhan Ada, Türkiye ve Bodrum’un kültür politikalarını önemine değindi. Ada yaptığı konuşmada “Türkiye, sık sık yurt dışına sattığı dizilerle sevinir oldu. Geçmiş yıllarda ufak bir ödül aldığımız zaman çok sevinirdik. Şimdi ise durum tam tersi oldu. Türkiye’nin bir kültür politikası henüz olmaması üzüntü verici Yok derken, elbette bir politikası var ama yazıya dökülmüş bir politikası yok. Kültür Bakanlığı son on yıldır kültür politikasını yazıyor. Politikamızı yazabilirsek, dünyada bunu yazan 30’uncu ülke olacağız. Yerel kültür politikası, kalkınmanın önemli unsurlarından biridir. Politikanın iki önemli maddesi vardır. Bunlar, kültüre erişim ve katılımdır. Türkiye, kültürün ihraç edildiği bir ülke haline geldi” dedi.
Kültür turizmi Bodrum’la mümkündür
Konuşmasına Bodrum’un yerel kültürüyle devam eden Serhan Ada, Bodrum’un son yıllarda imar patlaması yaşadığını belirterek “1966 yılında uzun bir yolculuğun ardından geldiğim bu kent, elbette ki o yıllardaki gibi değil. Henüz küçük bir çocukken, teknede toplanan kalabalığın başında Cevat Şakir Kabaağaç’lıyı görmüştüm. Bu kentin o kadar çok önemli ikonları varki. Kültür turizminin Türkiye’de anılabilmesi, herhalde Bodrum’la mümkündür. Kültür aynı zamanda bir zenginliktir. Bodrum son yıllarda büyük bir imar patlaması yaşadı. İmarın yanı sıra birçok iş gücünü bünyesine aldı. Bu aslında bir kültürel zenginlik demektir. Türkiye’de konuşulan bütün dilleri Bodrum’da duymak mümkün. Bodrum’un ünlü sandaletçi Ali Güven örneği ile tasarımla bile anılması için yeterlidir. Bence Bodrum, İstanbul, Cenova ve İstanköy demek. Bodrum’a özgü çözümleri geliştirmek çok önemli” diye konuştu.
Önümüzdeki 20 yılın en etkin sektörü kültür olacak
Bilkent Üniversitesi Tarih Bölüm Başkanı Mehmet Kalpaklı’da kültür ve sanat dünyasına yönelik konuşma gerçekleştirdi. Kalpaklı “Avrupa Birliği’nin verilerine göre önümüzdeki 20 yılın en etkin sektörü kültür olacak. Herşeyden önce bu işin içinde ekonomi var. Ekonomik değer olan kültürden pay almak, ulusların kalkınması için çok önemlidir. Osmanlı döneminde, çok önemli merkezler vardı. Şehzadelerin saltanat stajı yaptıkları yerler vardı. Bu yerler 15’inci yüzyıldan 17’inci yüzyıla kadar kültür ve ekonomi merkezleriydi. Ekonomiyle desteklenmeyen kültür yok oluyor. Kültürümüzü ekonomiyle desteklememiz gerek. Biz kültürel mirasımızı değerlendirerek kalkınabiliriz. Yerel ve kültürel kalkınma modellerinde, her türlü işletme kültürel kalkınmanın paydaşıdır. Herhangi bir konser organizasyonu, sanatın icra edildiği yer, sanat galerisi kültür paydaşıdır. Yerel yöneticiler, siyasetçiler, sanatçılar, yerel kültür politikasının paydaşıdır. Yerel kültürün çözümü, hazırlanmakta olan yeni anayasada, yerel kültür politikalarının yer aldığı bir kanuna ihtiyaç vardır. Yerel kültürde kamunun elindeki bilgiyi paylaşması yerel kültürde bir katkı sağlayabilir. Halkın destek vermediği hiçbirşey yaşamıyor” dedi.
Toplantı, konuşmacılar ve davetliler arasındaki sorular ve önerilerin ardından sona erdi.