ÖZTÜRK, KOCADON’U ÇOK SERT ELEŞTİRDİ
CHP Bodrum İlçe Başkanı Durmuş Ali Öztürk, yerel siyaset gündemini değerlendirmek amacıyla basın toplantısı düzenledi. Öztürk açıklaması sırasında, sık sık Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’u sert bir dille eleştirdi.
Cumhuriyet Halk Partisi Bodrum İlçe Teşkilatı’nda İlçe Başkanı Durmuş Ali Öztürk, yerel siyasi gündemi değerlendirmek amacıyla basın toplantısı düzenledi. Partililerin ve gazetecilerin katılımıyla gerçekleşen toplantı da Öztürk, Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’u sert dille eleştirdi. Bodrum’da yerel gündeminde, ulusal gündem kadar hızlı ve şaşırtıcı gelişmelere sahne olduğunu belirten Öztürk, özellikle Belediye Başkanı Mehmet Kocadon’un hızına yetişmenin imkansız olduğu günler yaşandığını belirtti.
ÖZTÜRK’TEN KOCADON’A ÖNERİ.
Öztürk, “ Bodrum’un ve Bodrum halkının yararına olan her konuda bu güne kadar gerektiğinde, siyasi risk alarak belediyenin ve belediye başkanının yanında olduk. Bundan sonrada böyle olacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Çünkü bizim için Bodrum ve Bodrum halkı siyaset üstüdür. Başkan Kocadon’un siyasi kıvraklığını konuşmayacağım. Onu konuşmaya değer bulmuyorum. Benim Kocadon’a naçizane önerim, Vefa, İstanbul da bir semt adı olmanın ötesinde bir değer ifade eder. DP yada DYP ama gerçek kökeni AP olan siyasi parti, gelenekleri olan, köklü bir yapısı olan, ama en önemlisi saygınlığı olan bir siyasi partidir. Bu ülkeye sayısız hizmetleri olan, Atatürk ilke ve devrimlerinden taviz vermeyen bir siyasi gelenektir. CHP İlçe Başkanı olarak benimde her zaman saygı duyduğum ve duymaya da devam edeceğim bir siyasi partidir. Bu gelenek öylesine saygın ve öylesine güçlüdür ki, çok zübükler gördü, çok zübükleri siyaset çöplüğüne atıverdi. Partili arkadaşlarımla birlikte 8. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i Ankara’daki evinde ziyaret ettik. Ziyaret sonunda kendisi bizi bizzat kapıya kadar uğurladı. Bu nedenle DP parti geleneği çok özeldir, kıymetlidir. Ben hiç DP partili olmadım, tam aksine ömrüm boyunca o siyasi gelenekle mücadele ettim. DP-AP örgütüne, geleneğine saygı duymamın da bir sebebidir. Bir kez daha anladım ki, seçilene kadar partisine sarılıp, seçildikten sonra ‘kral benim, benden büyüğü yok’ deyip, örgütüne, teşkilatına sırt dönen siyasetçiler, siyasetin o kocaman çöplüğüne atılmaya mahkumdur” dedi.
BAŞKANA SORDUĞUMUZ CİDDİ SORULARIN CEVABINI ALAMIYORUZ
Öztürk, Başkan Kocadon’a ilçe yönetimi olarak sorulan sorulara cevap alamadıklarını belirterek, “Başkan Kocadon’un en büyük özelliği ‘üç maymunu’ oynamadaki maharetidir.. Hoşuna giden konular olduğunda medyayı çok seviyor, ama cevabını veremediği konularda medyayla pek geçinemiyor. Ben, bu güne kadar sorduğum çok ciddi soruların hiçbirinin cevabını alamadım. CHP örgütü olarak bir süre önce, Bodrum halkının malı olan Gıda A.Ş. ile ilgili sorduğumuz sorulara, cevap alamadık. Gıda A.Ş fiilen iflas etmiştir. 8-9 milyon TL. borcu var, personel maaşlarını bile ödeyemiyor ve ödeyemez. Başkan Kocadon’dan bir yanıt gelmedi ama ekibinden borcun 9-10 trilyon olduğunun teyidi geldi. CHP yönetimi Gıda A.Ş.’yi devrederken borçla devretti. Ancak o günkü hesaplar ortadadır, CHP yönetimi 2,5 trilyon borç-1,5 trilyon alacakla devretmiştir. Sayın Kocadon göreve gelir gelmez 2,5 trilyon Gıda A.Ş. için kredi kullandı. Bu güne kadar şirket için talep ettiği sermaye artışlarını da CHP grubu olarak kabul ettik. Ama geldiğimiz noktada son 1,5 yıldır çalışanların hiçbiri düzenli ve gününde maaş alamıyor. Son bir aydır şirket hesapları blokeli ve en son geçen hafta temizlik işçileri 3 aydır maaş alamadığı için yarım gün iş bıraktı. Emeğiyle çalışan, Bodrum’un çöpünü toplayan emekçi kardeşlerimiz bu güne kadar olduğu gibi bundan sonrada 3 ayda bir mi maaş alacak? Emekliler gibi. Yani üç ay aç mı yaşayacak yoksa her ay düzenli olarak 3 kuruşta olsa maaşlarını alacaklar mı? Bunu şirket hesabından alamayacakları aşikar çünkü şirketin hesapları son bir aydır maliye tarafından blokeli. Bizim derdimiz Bodrum’un çöpünü-pisliğini toplayan emekçiler. Onların evine götüreceği bir lokma ekmek. Bu konuda başkandan bir açıklama bekliyorum” dedi.
Halikarnas İskelesi’ni desteklemek suç ve suçluyu övmektir.
CHP İlçe Başkanı Öztürk, Başkan Kocadon’un basınla bir araya geldiği etkinlikte Halikarnas’ın iskelesini yeniden yapmasını desteklediğini belirtmesine tepki göstererek, “ 1 yıl kapalı kalan Halikarnas Disko’nun kapılarını yeniden açmasını başkan ve bodrum halkı gibi bizde CHP olarak destekliyoruz. Ancak Halikarnas Disko açılırken, önüne yapılmakta olan “gemi yanaşma iskelesi” boyutundaki iskele arasında bir ilinti kuramadım. Yani her disconun önünde Halikarnas’ın yaptığı gibi bir gemi yanaşma iskelesi zorunlumudur? Gerekli midir? O ‘kaçak’ iskele için Belediye Başkanı Tuğrul Acar zamanında yıkım kararı alınmış ama yıkımı bir türlü gerçekleştirilemeyen yıllarca sorun olmuş bir iskeleydi. Yıkımı gerçekleşemeyen o iskeleyi doğa kendi kanunlarını işleterek bu kış fırtınayla yıkmıştı. Yıkılan iskele yatırımcı tarafından neredeyse 3 katı büyüklüğünde olarak yeniden yapılıyor. Bodrum Belediye Başkanı da desteklediğini basın toplantısıyla açıklıyor. Bir defa bu bir suçtur. Gücü olana yasa, hukuk, adalet vız gelir tırıs gider. Başkanın açıklaması normal hukuk kurallarına, evrensel hukuk kurallarına göre hatta Türk ceza yasasına göre bile ‘Suçu ve suçluyu övmek ve suça teşvik etmektir’ dilerim o açıklamayı savcılar duymamıştır. Her diskonun, her barın ve her işletmenin denize dilediği gibi boyutta iskele yapma hakkı doğmaz mı? Gücü yeten herkesin Bodrum’un istediği yerine istediğini yapma hakkı var mıdır? Bodrum’u gecekondu mantığıyla yönetmek, belediyecilik değildir. Bodrum’un sahibi değil “yasal” belediye başkanısınız. Ve yasalara uymak gibi bir zorunluluğunuz var. Ayrıca iskele yapma ve yaptırma izni ve yetkisi belediyede değildir. Ve denizlerimiz hepimizindir. Korunması gereken evrensel varlıklarımızdır. Sizin deniz üstünde herhangi bir sermayedara beach yapması için izin verme, destekleme gibi bir hakkınızda haddinizde yoktur” dedi.