ÖZTÜRK KOCADON’A HESAP SORDU
CHP Bodrum İlçe Örgütü binasında CHP’li belediye meclis üyeleri ve partililerinde katıldığı bir basın açıklaması yapıldı.
CHP Bodrum İlçe Örgütü Başkanı Durmuş Ali Öztürk, yaptığı basın açıklamasında ulusal ve yerel sorunlara deyindi.
Başkanı Durmuş Ali Öztürk konuşmasına basın açıklamasına katılan gazetecilerin geçtiğimiz gün kutlanan “10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü”nü kutlamasıyla başladı. Öztürk,”Bu artık ne kadar kulamaysa diyerek, 97 gazetecinin zindanda olduğu bir ülkede basın özgürlüğünün artık ileri demokrasinin hat safhada yaşandığı bir dönemde çalışan gazetecilerin gününü kutlamak değil anmak gibi bir şey oldu. Önümüzdeki 24 Ocak’ta adalet ve demokrasi haftası. Yok olan adaletin ve demokrasinin anma haftası manasına gelecek bir durum.” olduğunu söyledi.
-Kelimenin tam anlamıyla bir soytarılıktır
Genel Başkan Kemal kılıçdaroğlu’nun Silivri’deki uygulanan mahkemeyi çadır tiyatrosuna benzettiği doğrultusundaki açıklamaya ve fezleke verilmesine de yorum getiren CHP Bodrum İlçe Örgütü Başkanı Durmuş Ali Öztürk,”Bence çok iyimser bir benzetme bu, çadır tiyatrosunun sanatsal bir manası var. Orada uygulanan sözüm ona yargılamanın sanatsal bir değeri bile yoktur. Dolayısıyla ben sayın Genel Başkanımın ve meclis grubumuzun hepsiyle onur duyuyorum, gurur duyuyorum. Ben genel başkanımın söylediğinden biraz daha ileri gidiyor, Silivri’de yaşananlar çadır tiyatrosu değil, kelimenin tam anlamıyla bir soytarılıktır.”dedi.
-Zindan çantası hazır tutuyoruz
Öztürk,”Bizler CHP’liler ve bu ülkedeki bütün Kemalistler, tam bağımsız Türkiye idealine inanlar yanımızda artık deprem çantası gibi bir zindan çantası hazır tutuyoruz. Her an diledikleri zaman bizide o zindana, o aydınların, düşünürlerin, muhaliflerin, gazetecilerin olduğu zindana götürebileceklerini biliyoruz. Sayın genel başkanım ve 135 milletvekilimin kaldırın dokunulmazlıklarımızı biz istemiyoruz, biz sadece halkımızın önünde diz çökeriz söyleminden de CHP olarak büyük bir gurur duyduk.”dedi.
Öncelikle herkesin şunu bilmesini isterim ki diyerek sözlerine devam eden Öztürk,”CHP grubu olarak Bodrum da bugüne kadar Bodrum’un ve Bodrum halkının yararına olan her konuda meclis grubumuz olarak siyasi risk alan konularda bile Bodrum’un ve Bodrum halkının yanında olduk, dün olduk, bugün olacağız, yarında olmaya devam edeceğiz. Ancak Bodrum’da yapılan ve yaşanmakta olan hukuksuzluklar, kanun tanımazlıklarda CHP’nin takibinde olmaya devam edecek.”dedi.
-İlk icraatı ekmek fabrikasını kapatmak oldu
2009 yılında sayın belediye başkanımız göreve geldiğinde ilk icraatı olarak hatırlarsınız Ortakent’te bulunan Bodrum Belediyesine ait Ekmek fabrikasını kapatmak oldu. Gerekçesi de belediye ekmek fabrikasının zarar ediyor olması. Bu doğru bir tespitti, çünkü Bodrum belediyesi ekmek fabrikası evet zarar ediyordu. çünkü belediyeye ait bu fırından günde 400 ekmek “sofrasına bir dilim ekmek koyamayan” ihtiyaç sahiplerine ücretsiz dağıtılmaktaydı. Şimdi biz sayın belediye başkanından CHP’nin sosyal belediyecilik anlayışını uygulamasını sürdürmesini, sofrasına bir somun ekmek götüremeyen vatandaşa bedelsiz onların onurunu kırmadan ekmek vermesini isteyemeyiz, bekleyemeyiz, her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Dolayısıyla biz buna saygı duyduk, saygı gösterdik. 1989 yılında rahmetli belediye başkanımız sayın. Emin Anter’in o günün zor şartlarında yapımına başlayıp 1992 yılında hizmete soktuğu Ortakent-Turgutreis karayoluna cepheli 6815 metrekare alan üzerine kurulu bir ekmek fabrikamız var idi. Sayın belediye başkanı burayı kapattı Bodrum Kamuoyu da son 3 yıldır Bodrum’da belediyeye ait bir ekmek fabrikası olduğunu unuttu. yaklaşık üç ay önce söz konusu fırının “Ortakent-Yahşi Aile Sağlığı Merkezi” olduğunu gördük. Bodrum Belediye meclisinden veya encümeninden söz konusu fırının Ortakent belediyesine, yada sağlık bakanlığına tahsisi, kiralanması yada bağışlanmasıyla ilgili herhangi bir karar çıkmadığına göre Bodrum belediyesinin mülkü olan 6815 m. alan içindeki ekmek fırınını kim nasıl sağlık ocağı yapmıştır.? Sağlık ocağında ekmek fırını malzemeleri kullanılamadığına göre içindeki malzemeler nereye gitti.?”dedi.
-CHP İlçe Başkanı olarak gidip itiraz edeceğim
Bodrum Ekmek fabrikasının olduğu alan sağlık tesis alanı olarak planlanmak üzere olduğunu ve bu konuda Bodrum Belediye Başkanından, Bodrum belediyesinden herhangi bir itiraz şu ana kadar olmadığını ifade eden Öztürk,”Ben buradan Ortakent Belediye başkanımıza ve Ortakent Belediyesi meclis üyesi arkadaşlarımıza haseten rica ediyorum lütfen bunu yapmayın. Orada bütün Bodrumlunun tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır. Bodrum belediyesi mülkü olan bu araziyi bu şekilde planlama hakkınız olmadığını düşünüyorum. Bu planlama geçtikten sonra Bodrum belediye başkanı buna itiraz eder mi.? bilemiyorum. Ancak CHP İlçe Başkanı olarak gidip itiraz edeceğim. Eğer orada bir kamusal alan yada sağlık tesis alanı ihtiyacı var ise Ortakent’te bir dünya hazine arazisi vardır. Çok gerekliyse önceki sağlık ocağının yanında Ortakent belediyesinin 3.760 metrekare kendi alanı, arazisi vardır, bunu tahsis edebilir. Var olan sağlık ocağı da şu anada terk edilmiş durumdadır.
2009 yılında 140 çalışanı ve 1 trilyon borçla devralınan (ki alacaklarını hesaba katmıyorum) belediye gıda a.ş. bu gün nasıl oluyor da 9 trilyon borç ve 340 çalışan haline gelip “fiilen” iflas durumuna getirilebiliyor. Bu soru ve soruları sayın belediye başkanından bodrum halkı ve bodrum CHP olarak soruyorum. Gıda A.Ş 9 trilyon borç ve 340 çalışan ile neyin arka bahçesi yada ön bahçesi yada tarlasıdır.? Yorumunu sizlere ve Bodrum halkına bırakıyorum.”dedi.