KASA OKYANUSTA MAĞARADA ÇIKTI
Bodrum’dan Tufan Turanlı başkanlığında sekiz Japon dalgıç, İspanyol arkeolog ve ABD’Li bilim adamlarının yer aldığı ekip ile yeniden araştırmaya başlandı.
123 yıl önce Japon İmparatoru Meiji’ ye ziyaret ettikten sonra dönüş yolunda yakalandığı fırtınada 550 denizcisi ile batarak parçalanan Ertuğrul Fırkateyni’nde bir hafta önce başlanan yeni kazı çalışmalarında 40 metre derinlikteki bir mağaranın içerisinde geminin kasasındaki paralar ve kasaya ait olma olasılığı çok yüksek kilit ve metal parçalar bulundu. Bulunan İngiliz,. Osmanlı ve Japon paraları çıkarıldı, korumaya alındı. 180 yılında Japonya’nın Kuşimoto kenti açıklarındaki Oşima Adası yakınlarında kayalıklara çarparak 550 denizcisi ile birlikte batan fırkateyni ile ilgili olarak 2009 yılında başlatılan Ertuğrul Fırkateyni Japonya’da Bir Osmanlı Gemisi Kazı ve Kurtarma Çalışmaları’na 15 Ocak 2015 tarihlerinde kazı başkanı Tufan Turanlı başkanlığında sekiz Japon dalgıç, İspanyol arkeolog ve ABD’Li bilim adamlarının yer aldığı ekip ile yeniden başlandı. Mersin Deniz Ticaret Odası’nın ana sponsorluğunu ve Türk Hava Yolları’nın Ulaşım sponsorluğunu yaptığı Sualtı Arkeoloji Enstitüsü’nün tarafından hazırlanan projenin 2015 yılı çalışmaları 19 Ocak 2015’te Japonya’nın Kushimoto kentindeki Ertuğrul Araştırma Merkezi’ndeki bir basın toplantısıyla başladı. Sahilden 100 metre açıkta 20 metre derinlikteki bir mağaranın içinde ve etrafından Türk ve Japon dalgıçlar tarafından yapılan dalışlarda son iki hafta içerisinde firkateyne ve denizcilere ait 264 kalıntı çıkarıldı. Çıkan eserler üzerinde Ertuğrul Araştırma Merkezi’de konservasyon ve restorasyon çalışmalarının devam ettiğini ve eserlerin konservasyonundan sonra bugüne kadar çıkarılan eserlerle birlikte Oshima’daki Türk Müzesi’nde sergileneceğini belirten
7550 ESER KURTARILDI.
Turanlı, “Çalışmalar Ertuğrul kalıntılarının nispeten daha iyi korunmuş olduğu ‘mağara’ olarak adlandırılan, büyük bir kayanın altında sualtı çökmesiyle oluşan bölgede yoğunlaşıyor. 2008-2010 tarihleri arasında da araştırmacıların çalıştığı ‘mağara’ da bulunan eserler, yörede devamlı esen fırtına ve tayfunlardan oldukça iyi korunmuş durumda.12-17 metre arasında değişen, nispeten sığ derinlikte olan Ertugrul Firkateyni kalıntıları yörede esen fırtınalardan devamlı zarar görmekte. Gerek şiddetli kazanın, gerekse battığı yerdeki devamlı fırtına ve deniz hareketleriyle Ertuğrul’dan kalan sınırlı malzeme her geçen gün yok olmakta. Bu eserlerin yokolmasıyla Ertuğrul şehitlerinin anıları da ortadan kayboluyor. Projeye başladığımız 2007 yılından beri 7550 eseri kurtardık, konservasyonunu gerçekleştirdik ve geminin bulunduğu Kushimoto kentindeki Türk Müzesi yetkililerine teslim ettik”dedi.
JAPON İNGİLİZ VE HONKKONG PARALARI BULUNDU.
Turanlı “Daha öncede değerli altın ve gümüş paraların çıktığı bölgede üç gün önce çıkan değerli 1889 yılına ait gümüş Meiji Yen’i arastırmacıların ve Japonya uzmanların ilgisini çekti. Yoğun olarak aynı noktadan ingiliz, Japon, Hong kong parası çıkarken Osmanlı parası çıkmamasını ilk önce yadırgamıştık. Fakat biraz düşününce bunun son derece normal olduğuna kanaat getirdim. Bugün bile yurt dışına çıkan her hangi bir ülke vatandaşı yanında kendi ülkesinin parasını değil, ziyaret edeceği ülkenin parasını, veya o gün kabul gören para birimini taşımayı tercih eder. Bugün nasıl ABD doları uluslararası rağbet gören bir para birimi ise, 19. yüzyıl sonlarında rağbette olan para ise İngilizlerin altınıydı. Haliyle Ertugrul’un ingiliz altını ve ziyaret etmekte olduğu Japonya ve Hong Kong paralarını kasasında bulundurması doğaldır. Bulduğumuz para kasasının kilidi olabilecek malzeme metal kaliteli ve her türlü etkene – bilhassa denize- dayanıklı olduğu kesin.Danıştığımız bir uzman bunun en güçlü ve üstün metallerden yapılmış bir kilit aksamı olabileceği görüşünde. Bu nedenle bütün paraların bu mağaranın içerisinde bulmamız nedeniyle geminin kasasınında buralarda bir yerde olduğunu düşünüyoruz. Acaba Ertuğrul’un kasasını mı bulduk diye açıkçası heyecanlanıyorum. Daha fazla para bulmak beni heyecanlandıran konu değil. Kasalar para kadar diğer kıymetli eserlerin muhafaza edilmesinde kullanılır. Belkide Ertuğrul’un son günlerine, şehit denizcilere ait bir kalıntı veya belgeye rastlabilir miyiz düşüncesindeyiz,su altında ve araştırma merkezindeki çalışmalarımız sürüyor” dedi.
GEMİ İLE İLGİLİ BİLGİLER:
CEPHANELİK:
110 metre uzunluğunda, 350 ton kapasiteli ve 10 mil hız yapabilen Ertuğrul Fırkateyni’nde battığı anda Gemide battığı anda 8 adet 15 cm. Krupp topu, 5 adet 68 kg.lik Armstrong topu, 2 adet Hotchkiss silahları, 100 adet Winchester tüfek ve 100 adet Martin tüfek ve bol cephane bulunmaktaydı. Bu silahlardan büyük bir bölümü kazadan sonra Padişah Abdülhamit II’nin talimatıyla çıkarılarak Istanbul’a gönderilmişti. Buna rağmen gemide geçtiğimiz yıllarda ve son günlerde çürümüş halde bir çok silah ve mermiler bulundu.
MÜRETEBAT:Ertuğrul’un mürettebatı 26 güverte, 21 makine subayı, 1 sıhhiye, 1 silahendaz, 1 bando şefi, 5 askerî usta olmak üzere toplam 55 subay, 12 yeni mezun mühendis teğmen, 1 başçavuş, 2 serdümen çavuşu, 15 bölük çavuşu, 9 bölük emini, 57 onbaşı, 352 güverte eri, 37 makine eri, zanaatkâr ve hizmetli toplamı 70 kişi ve 1 de imam ile toplam 610 kişidir. Ertuğrul Fırkateyni 1854 yılında, Kırım Savaşı sırasında Taşkızak Tersanesi’ne sipariş edilmiş, 1855 yılında omurgası kızağa konmuş ve 1863’te seyir tecrübeleri yapılmıştır. 1864 yılında hizmete giren gemi, aynı yıl makine ve kazan montajıyla toplarının çeşitlendirilmesi ve modernizasyonu için İngiltere’ ye gönderilmiştir. 18 Şubat 1865’te Portsmouth’tan İstanbul’a hareket etmiş, dönüş seyrinde de bazı Fransız ve İspanyol limanlarını ziyaret etmiştir. İstanbul’a gelişinden sonra da Girit harekâtına katılmış ancak Abdülhamid dönemiyle beraber onun da kaderi Haliç’e hapsedilmek olmuştur. Sefere hazırlandığı sırada 25 yaşında bulunan Ertuğrul, Japonya gezisi için seçilmesinden takriben bir yıl evvel onarım ve havuz görmüştü. Özellikle ahşap kısımları yenilenmiş fakat makine ve kazanlarının altına isabet eden kısımlara dokunulmamıştı…
Ertuğrul Fırkateyni nedir?
Ertuğrul Fırkateyni 1890 yılında II. Abdülhamit tarafından bir iyi niyet elçisi olarak Japonya’ya gönderilmişti. Bin bir zorlukla Japonya’ya varan denizcilerimiz dönüş yolunda Kushimoto açıklarında bir fırtınaya yakalanmışlar, Ertuğrul kayalıklara çarparak parçalanmıştı. Görevinden çok batışıyla iki halkı yakınlaştıran Ertuğrul Fırkateyni bugün Türk ve Japon halklarını yakınlaştıracak yeni bir projenin çıkış noktasını oluşturuyor. 630 denizcisiyle 11 ay süren bir seferin ardından Japonya’ya varan Ertuğrul Fırkateyni Japonya’da İmparator Meici tarafından ihtimamla karşılanmış, İmparator’un isteği üzerine gemi komutanı Osman Paşa, konuşmasını Türkçe olarak yapmıştır. Zorluklarla tamamladıkları bu önemli görevden sonra denizcilerimiz tayfun mevsimi olduğu halde dönüş yolculuğuna çıkmışlardır. Ertuğrul Japonya’nın güneyinde Oshima adası açıklarında kayalıklara çarparak parçalanmış, Osman Paşa dahil 550 gemici şehit olmuştur. Oshima köylüleri 69 denizcinin kurtarılmasında ve şehitlerimizin gömülmesinde çok büyük emek vermişlerdir.