HAYVAN ÇİFTLİĞİ
İngiliz yazar George Orwell’in kitabı vardır ‘Hayvan Çiftliği’. Kısaca şöyledir hikayesi: Büyük ve yaşlı domuz bir devrim yaratır, çiftlik sahibini çiftlikten kaçırmayı başarır fakat devrimini tamamlayamadan ölür. İki domuz kalır geriye iktidar için. Biri Napolyon, uzun boylu, ağzı iyi laf yapan, göz altı torbaları kararmış, başka çiftliklerin, özellikle İtalyan çiftliğinin başkanı ile çok iyi dost olan, şiir okumayı seven, duygusal görünen ama bir o kadar da otoriterdir. Diğeri ise Kartopu; kısa, tıknaz, kibar görünüşlü, ılımlı ve ticareti çok iyi bilen çiftlikler diyarında büyümüş ama tüccar olamayan domuzların en büyük başkan oldukları bir çiftlikten gelmiştir. Napolyon’un Kartopu’nun yerinde gözü vardır ama zamanla ilgili bir sıkıntı yaşanmaktadır. Şimdi ayağını kaydırsa tepki çekecektir ama ha beş gün ha yedi gün. Ona göre yeni yasaları düzenlerler ve yedi maddelik bir anayasayı bir gece yarısı “ben yaptım oldu” diyerekten sözde meclisten geçirir. Uzatmayalım, çiftlikte herşey güzel gidiyor gibi görünür ama aslında çiftlikte kıtlık ve kolcu kuvvetler vasıtasıyla baskı ve ileri demokrasi adı altında yarı diktatörlük tehlikesi baş gösterir. Kendilerini eleştiren bütün üst rütbeli koçları ve aydın hayvanları kuvvetli suç şüphesi var diyerekten içeri attırır. O kadar çok tepki gelmiştir ki ve çok kişiyi içeri attırmıştır ki ve sonu gelmeyecek bir yargılama süreci başlatır. Lakin bir gün dediği, “ortada olmak yok, ya onlardansınız ya bizden, herkes tarafını belli edecek” sözlerine müteakip çiftlikteki köpekleri yanına almış, imtiyaz vermiş ve iki ayaklıları ise ezmeye başlamışlardır. Hatta maliye bakanı horoz,” ben oğlumun şirketleriyle ilgili bilgileri vermem, ticari sırdır, size ne ne kadar mısır, ne kadar yumurtayı kaça aldığından veya kaça sattığından” diye çıkışmış. Zamanla fazla dikkat çektiği için diğer çiftlik hayvanlarından çok tepki almış ve bir süre sonra “rabbim beni uzak bir köyün veterinerine gitmemi söyledi” diyerek çiftlikten sağlık sorunları bahanesiyle uzaklaştırılmıştır.
Napolyon artık tek adam gibidir ve Kartopu bulunduğu pozisyonu kaybetmek zamanı yaklaştıkça geceleri çiftliğin en yüksek tepesindeki ahırda kara kara düşünmektedir. (devamı haftaya)