CHP DENİZ GEZMİŞİ DENİZ’DE ANDI
CHP Bodrum İlçe Örgütü Yönetim Kurulu üyeleri ve Gençlik Kolları üyeleri Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edildiği saat gece yarısı 03:05’de tekneyle açıldıkları denizde, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını havaya bıraktıkları dilek fenerleriyle andılar.
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam edilişlerinin 40′ıncı yılında düzenlenen anma töreninde CHP Bodrum Gençlik Kolları üyeleri “Gün gelecek devran dönecek AKP halka hesap verecek”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Ne ABD, ne AB tam bağımsız Türkiye” sloganları atarak, marşlar ve şarkılar söyledi.
CHP Bodrum Gençlik Kolları üyeleri, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam ediliş saati olan 03:05’te dilek fenerlerini gökyüzüne bıraktıktan sonra bir basın açıklaması yaptı.
Grup adına basın açıklamasını okuyan Gülşah Öztürk şunları söyledi:
“Bütün toplum aynı hızla kirleniyordu, birinciliği solculara verdiler…
Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan… Devrimci mücadelenin önderi üç fidan…ve daha birçok devrimci kardeşimiz … Onları idam edildikleri 6 Mayıs 1972’den bugüne hiç unutmadık. Bir an bile unutmadık. Yaktıkları devrim ateşini bir gün bile söndürmedik yüreğimizde. Deniz ve Yusuf idam edildiğinde yirmi beş , Hüseyin ise yirmi üç yaşındaydı, ömürlerinin henüz başındaydılar . Bugün burada bulunan bizler yaşında darağacına giderken belki birçoğumuzdan bile küçüklerdi. Hiç kimsenin cesaret edemediğini yaptılar. Ülkeleri için geleceklerinden , doğacak çocuklarından ve baba olma hayallerinden vazgeçtiler. Onları hatırlamak bir bakıma onları katleden faşist sisteme karşı onların unutulmadıklarını, unutulmayacaklarını gösteren bir ‘meydan okumadır’. Bugün ülkemizde Deniz Gezmiş popüler bir ikon olarak gösterilmeye çalışılmakta onların mücadelesi de yalnızca bir ‘kahramanlık destanına’ indirgenmeye çalışılmaktadır. Öte yandan da özellikle son dönemde gerici medya kürsülerinde devrimci önderlere yönelik ‘darbecilik-cuntacılık’ suçlamaları yapılmaktadır. Her 6 Mayıs’ta Deniz Gezmiş üzerine yazılar yayınlanmakta ve herkes onun masumluğundan, yiğitliğinden ve kahramanca ölüme yürümesinden söz etmektedir. Yalnızca aynı dönemi yaşamış olmanın dışında hiçbir benzerliği olmayanlar; Deniz Gezmiş üzerine hikâyeler anlatıp, kendilerini ona yaklaştırarak bundan bir paye kapmanın hesaplarını yapmaktadır. Anlatılan bu hikâyelerde kimine göre Mustafa Kemal yürüyüşleri yapan ‘ulusalcı bir Deniz Gezmiş’ portresi, kimileri de ‘iyi, masum ama oyuna gelmiş’ Deniz Gezmiş portresi çizilmektedir. Her biri bugün durduğu yerden bir Deniz Gezmiş yaratan bu milliyetçi ya da liberallerin dışında bir Deniz Gezmiş elbette var. İşte o, bizim Deniz…
Bizim Deniz… Halkın mutluluğu ve ülkenin bağımsızlığı için mücadelesiyle ve bütün ömrünü özetleyen son sözleriyle Bizim Deniz… ‘Yaşasın tam bağımsız Türkiye. Yaşasın Türk ve Kürt haklarının kardeşliği. Yaşasın işçiler, köylüler. Kahrolsun emperyalizm.’ Deniz bu sözleriyle sarsılmaz bir miras bırakmıştır. O yüzden bugün iktidar yalakalığı peşinde koşanların da milliyetçi-faşist düşüncelerini solculuk diye yutturmaya çalışanların da kirli ellerinin Deniz’e dokunabilmesinin imkanı yoktur. Bütün bu haksızlıkların ve tabulaştırmaların arasında Deniz’i yüreğinde büyütmeye devam eden bir gençlik vardır. Bugün bizim önümüze engel koymaya çalışan bizi susturmaya çalışan bütün iktidar güçlerine karşı hep birlikte savaşmaya ve onların bıraktığı yürekle yolumuza devam etmeye hazırız. Deniz’leri anlamak onlar için ağlamak demek değildir. Yüreğinizi ve cesaretinizi ortaya koymaktır. Ülkenin bölünmez bütünlüğünü sağlamak için genç-yaşlı herkes bir adım atmalı ve bizlerin Deniz’lerin yanında yol almalıdır. Bırakın artık Deniz Gezmiş’i anlatmayı. Şimdi biraz da siz Deniz Gezmiş’i bayraklaştırıp yürüyen genç kuşakları dinleyin! Bizlerin mücadelesi Deniz’in, bizim Deniz’in en güzel anlatıcısıdır artık. Ölümlerinin 40. yılında onları yüreğimizde yaşamaya ve yaşatmaya devam edeceğiz.”