BENİM DENİZİM İLE TUĞRUL CANKURT BODRUM’DA
’’İçimdeki Deniz’’ 2004 yılında çekilmiş bir İspanyol filmi. Aynı tarihlerde, aynı nedenlerle hastanedeydim. Bir yıl sonra filmi izlediğimde, aynı şeyleri düşünüp söylemiş olmamızı insan olmanın bir gereği diye düşündüm. İkimizin de ‘denizi’ aynıydı… Uzunca bir süre sırtüstü yattım. Bir gün koluma bir fırça bağladılar, önüme bir tuval koydular. Fırça tuvalin üzerinde sadece hışırdadı. Sonra yerçekiminin yardımı ile yukarıdan aşağıya çizgiler çizebildim. Bazen vazgeçtim, sonra yeniden yeniden denedim. Şimdi ürettiklerim sanat eseri midir bilmiyorum ama, fırçanın çıkardığı o ilk hışırtı benim için senfoniye dönüştü.” diyor Tuğrul Cankurt.
1958, Ankara Polatlı doğumlu Cankurt, 1980 yılında Gazi Üniversitesi Resim Öğretmenliği Bölümü’nden mezun oldu. 25 yıl Tunceli, Kızılcahamam, Şereflikoçhisar ve Polatlı’da öğretmenlik yaptı. 2004 yılında geçirdiği trafik kazası sonunda boynundan aşağısı felç oldu. Sağ kolundaki % 3 lük hareket sayesinde koluna bağlanan fırçayla resim yapmaya başladı. Basında “Ötenazi İsteyen Öğretmen” haberleriyle yer aldı Cankurt.
“Koluma fırça bağlanmış, boş bir tuvalle karşı karşıya durmak, dünyanın en eğlenceli, en acılı oyunu.” diye anlatmaya başlıyor Cankurt resim yapmanın önemini ve devam ediyor “ Bazen resmin temel sorunlarını unutup vücudumun izin verdiği yüzde üçlük bölümüyle, bu günü kadar kimsenin kullanmadığı yöntemler keşfediyorum. Bazen resmi ters çevirip tersten yapıyorum. Çünkü tuvalin her yerine yetişemiyorum. Çoğu zaman komik şeyler çıkıyor ve yeni baştan başlıyorum. Resme dair bildiğim her şeyi, keşfettiğim yeni yöntemlerle harmanlıyorum. İşte o zaman eğlence başlıyor. İnanılmaz şeyler çıkıyor. Hayat yeniden filizleniyor. Ben denize dalıyorum, yollarda yürüyorum, yağmurda ıslanıyorum. Sanki vücudum hepten bana dönüyor…Merhaba HAYAT,Hoşgeldin RESİM…”